Peygamber Efendimizin (a.s.m.), ihtimam ve hassasiyetle yetiştirdiği Suffe Ashâbı’ndan olan Utbe bin Gazvan (r.a.), büyük İslam mücahitlerindendir. Dinini rahatça yaşamak için müşriklerin zulmünden kaçarak ikinci defa Habeşistan’a hicret eden Müslümanların arasında Hz. Utbe de vardı. Bir müddet Habeşistan’da kalan Utbe, sonra Mekke’ye geldi, Resûlullah’ın yanında kaldı. Müslümanlar Medine’ye hicrete başlayınca, …
DevamıHaftalık Arşiv
Urve bin Mes’ud (r.a.)
Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bir gün Zeyd bin Hârise ile birlikte gizlice Mekke’yi terk ederek Tâif’e gidip, ileri gelenlerine İslamiyet’i tebliğ etti. Fakat onlar kabule yanaşmadıkları gibi, hakarete varan alaylı tavırlara girdiler. Hattâ Tâifli reislerden biri daha da ileri giderek, “Allah, Peygamber göndermek için senden başka kimse bulamadı mı?!” demek küstahlığını …
DevamıUmeyr bin Ebî Vakkas (r.a.)
Umeyr, Sa’d bin Ebî Vakkas’ın kardeşiydi. Hz. Sa’d’dan sonra, 13-14 yaşlarında çocuk iken Müslüman oldu. Annesinin bütün zorlamalarına rağmen hak yolda sebat eden Hz. Umeyr, daha sonra Medine’ye hicret etmişti. Müşriklerle yapılan ilk savaş olan Bedir’e katılmaya can atıyordu. O sırada 16 yaşındaydı. Resûlullah’ın (a.s.m.), yaşı küçük olanları geri çevirdiğini …
DevamıUmeyr bin Humam (r.a.)
Mekkeli müşrikler, İslam nurunu söndürmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı. Resûlullah (a.s.m.) ve müminlerin Mekke’de dinlerini rahatça yaşamalarına müsaade etmemişler, Medine’deki hayatlarına bile mâni olmaya çalışıyorlardı. “İslam’ı yok etmek” emelindeydiler. O nuru Allah yakmıştı. O ağacın kökü tâ derinlere kadar kök salmıştı. Onun uğrunda malından, canından, her şeyinden vazgeçebilecek …
DevamıUlbe bin Zeyd (r.a.)
Hicret’in 9. yılıydı… Rumlar Müslümanları tamamen ortadan kaldırmak için 40 bin kişilik bir ordu hazırlamışlardı. Peygamberimiz bunu haber alınca hemen hazırlığa başladı. Hava çok sıcaktı. Hasat mevsimiydi. Üstelik kıtlık da vardı. Böyle iken birkaç kişi hariç bütün Müslümanlar bu orduya iştirak ettiler. Ellerinden gelen maddi manevi desteği yapmaktan geri durmadılar. …
DevamıUkbe bin Âmir (r.a.)
Ukbe bir çobandı. Medine otlaklarında koyun güderdi. Peygamber Efendimizin (a.s.m.) Medine’ye hicret ettiğini de dağda haber almıştı. Artık orada duramazdı. Gidecek, o Yüce Peygamber’i görecekti. Koyunları oracıkta bıraktı, doğruca Medine’nin yolunu tuttu. Geldi, Resûlullah’ı sordu. Misafir kaldığı evi öğrenir öğrenmez soluğu huzurunda aldı. Kâinatın Efendisi’ni karşısında görünce çok sevindi, birden …
DevamıUbey bin Ka’b (r.a.)
Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in en güzel şekilde okunmasında büyük hizmetleri bulunan mümtaz bir sahabi de Ubey bin Ka’b’dır (r.a.). Peygamberimizin ifadesiyle, “en güzel Kur’ân okuyan”[1]o idi. “Kur’ân Okuyanların Efendisi” ve “Ensar’ın Efendisi” lakapları da ona aitti. İkinci Akabe Biatı’ndan önce Müslüman olmuş, orada Resûlullah’a olan bağlılığını teyit etmişti. Hicret’ten sonra …
DevamıUbeyde bin Hâris (r.a.)
Ubeyde (r.a.) ilk Müslümanlardandır: Bedir’de şehit oldu. Yıllar sonra Resûlullah kabrinin yanından geçerken şöyle buyurmuştur: “Hissettiğiniz bu güzel koku, onun kabrinden yayılmaktadır.” Ubeyde (r.a.), İslamiyet’in ilk yıllarında Müslüman oldu, karşılaştığı bütün güçlüklere sabretti. Hicret emri çıktığında da yurdunu yuvasını bırakarak Medine’ye hicret etti. Bedir Savaşı’na iştirak eden bu bahtiyar mücahidin …
DevamıUbâde bin Sâmit (r.a.)
Peygamberimize ve onun dava arkadaşları olan güzide cemaate kucak açarak, insanlık tarihinin kaydettiği en üstün misafirperliği gösteren Ensar’ın ileri gelen simalarından birisi de Ubâde bin Sâmit’tir (r.a.). Hz. Ubâde, Hicret’ten önce vuku bulan Birinci ve İkinci Akabe Biatlarına katılan, Peygamberimizle her hâl ü kârda beraber olacaklarına, canlarını yoluna feda edeceklerine, …
Devamı