Anasayfa / E (sayfa 2)

E

Ebû Zer el-Gıfârî (r.a.)

Asıl ismi “Cündüb bin Cünâde” olan Ebû Zer, kabilesinin hırçın tabiatlı, cesur bir ferdi idi. Cahiliye Devri’nde süvarilerin önünü kesmekle tanınırdı. Bu sebeple Medine civarındaki kabileler, Gıfarlı Ebû Zer’den bir hayli rahatsızdı. Günün birinde Mekke’den kulağına bir haber ulaştı: “Biri çıkmış, Kureyşlilerin dini­ne meydan okuyormuş, yeni bir din getiriyormuş. Kureyşliler …

Devamı

Ebul-Yeser (r.a.)

Ebû’l-Yeser (r.a.), Ensar’dandı. İkinci Akabe Biatı’na katılmıştı. Peygamberi­mizle birlikte bütün savaşlara iştirak etti. Bedir Savaşı’nda çok büyük kahra­manlıklar gösterdi. Müşriklere kan kusturduğu bir sırada, müşriklerin safında bulunan, Peygamberimizin amcası Abbas’la karşılaştı. Onu öldürmedi. Çünkü Re­sû­lul­lah, amcasının öldürülmesini yasaklamıştı. “Re­sû­lul­lah seni öldürmeyi bize yasakladı.” dedi. Hz. Abbas da, “Bu, onun akraba …

Devamı

Ebû Umâme el-Bahilî (r.a.)

Peygamberimizin “Sen bendensin, ben de sendenim.” şeklindeki iltifatına mazhar olan ve 250 kadar hadis rivayet eden Hz. Ebû Ümâme’nin ne zaman Müslüman olduğu hakkında yeterli bilgi alınamamaktadır. Uhud Savaşı’na ve Hicret’in 7. yılında yapılan Rıdvan Biatı’na katıldığı kesindir. Yine kaynaklarımız­da, Re­sû­lul­lah’ın onu bazı mühim vazifelere gönderdiği kaydedilmektedir. Re­sû­lul­lah’ın (a.s.m.) onu …

Devamı

Ebû Talha (r.a.)

Ensar’ın büyüklerinden olan Ebû Talha’nın (r.a.) asıl adı “Zeyd bin Sehl el-Busâ-rî”ydi. 20 yaşında cevval bir genç iken Müslüman oldu. Akabe Biatı’na katıl­dı. Kısa zamanda Peygamberimizin (a.s.m.) çok sevdiği sahabileri arasına gir­di. Re­sû­lul­lah, Hicret’ten sonra onunla, Muhacirlerden ve cennetle müjdelenen 10 sahabiden birisi olan Ebû Ubeyde bin Cerrah (r.a.) arasında …

Devamı

Ebû Süfyân bin Harb (r.a.)

Ebû Süfyân, Kureyş kabilesinin ileri gelenlerindendi. Dedesi, Peygamberimi­zin dedesinin dedesi oluyordu. Bu sebeple akrabalıkları vardı. Ayrıca müminlerin annesi Ümmü Habibe’nin (r.a.) babasıydı. Dolayısıyla Re­sû­lul­lah’ın kayınpederiydi. Muâvi­ye’nin (r.a.) de babasıydı. Mekke’nın Fethi’nde Müslüman olmuştu. Ebû Süfyân, 20 yıl kadar Re­sû­lul­lah’a düşmanlıkta bulundu. Düşmanlık­ta o derece aşırıydı ki, bir defasında Re­sû­lul­lah’ı öldürmesi …

Devamı

Ebû Seleme (r.a.)

İslam davetinin ilk yıllarıydı… İmanın ulvi mesajını alanlar birer birer cehalet zincirini kırarak Kur’ân kalesine giriyor, dünya-ahiret saadetine erme bahtiyar­lığına sahip oluyorlardı. Ebû Seleme, beraberinde Ebû Ubeyde bin Hâris, Erkam bin Ebi’l-Erkam ve Osman bin Maz’un olduğu hâlde Peygamberimizin ya­nına vardılar. Niyetleri, Peygamberimizi dinlemek ve onun nurlu halkasına gir­mekti. Peygamberimiz, …

Devamı

Ebû Said el-Hudrî (r.a.)

Asıl ismi “Sa’d bin Mâlik” olan Ebû Said, Medineliydi. Babası Mâlik bin Sinan, Medine’de İslamiyet’in yayıldığı ilk sıralarda Müslüman olmuştu. Ebû Said o sı­ralar henüz çocuk yaştaydı. Böylece hayatı yeni anlamaya başladığı bir sırada kendisini Müslüman bir ailenin içinde buldu. Ebû Said’in minik kalbindeki iman o kadar coşmuştu ki, Peygamberimizle …

Devamı

Ebû Ruhm el-Gıfârî (r.a.)

Peygamberimizin Medine’yi teşrifinden sonra İslam dairesine giren Hz. Ebû Ruhm (r.a.), Ensar’ın ileri gelenlerindendir. Rıdvan Biatı’nda hazır bulunarak Peygamberimize bağlılık yemini eden ve bu vesileyle İlahî medhe mazhar olan bahtiyarlar arasında o da vardır. Gıfar kabilesine mensup olup, asıl ismi “Külsüm bin Husayn”dır; fakat “Ebû Ruhm” lakabıyla meşhur olmuştur. Hayatı …

Devamı

Ebû Râfi (r.a.)

Hz. Ebû Râfi (r.a.), İslamiyet’in getirdiği hürriyet ve eşitlik nimetinin mücessem bir misalidir. Ebû Râfi, Mısırlı bir köleydi. Bir savaşta esir düşmüş, Mekke’ye getirilmişti. Peygamberimizin amcası Hz. Abbas, onu hizmetine aldı. Hz. Ebû Râfi, Hz. Abbas’ın (r.a.) işlerini görüyordu. Kureyş kabilesi içinde bulundu­ğundan, bazen mühim işler için gönderildiği de olurdu. …

Devamı

Ebû Mûsâ el-Eş’arî (r.a.)

Asıl adı “Abdullah bin Kays” olan Ebû Mûsâ (r.a.), Yemenlidir. Memleketinde bulunduğu sırada Son Peygamber’in (a.s.m.) zuhur ettiğini ve Mekke’den Medi­ne’ye hicret ettiğini işitince hiç tereddüt etmeden Müslüman oldu. İslamiyet’in Yemen’de yayılması için büyük gayret sarf etti. Gün geçtikçe, Yemen’de Müs­lüman olanların sayısı artmaya başladı. Kabileler, kendi aralarında Medine’ye hicret …

Devamı