Ebû Mes’ud el-Bedrî (r.a.), Medineliydi. Akabe Biatı’nda bulunup hayatı pahasına Resûlullah’ı koruyacağına dair söz verenlerdendi. Peygamberimizle birlikte bütün savaşlara iştirak etti. Çok büyük kahramanlıklar gösterdi.[1] Hayatı hakkında fazla bir bilgi bulunmayan Ebû Mes’ud’un (r.a.), birçok hadisin bize kadar ulaşmasında büyük hizmetleri oldu. 102 hadis rivayet etti. Bu hadislerden ikisi şu …
DevamıEbû Lübâbe (r.a.)
Hz. Ebû Lübâbe (r.a.) Ensar’dandır. Hicret’ten önce Müslüman olmuştu. İkinci Akabe Biatı’na katılan 75 sahabiden birisi de Ebû Lübâbe idi. İslam’ın Medine’de yayılmasında büyük gayret sarf etmiştir. İslam nurunu söndürmek için harekete geçen Mekke müşriklerine Bedir’de karşı koymak üzere hazırlanan mücahit ordusunda Ebû Lübâbe de bulunuyordu. Deve sayısı az olduğundan …
DevamıEbû Kuhâfe (r.a.)
Ebû Kuhâfe, Hz. Ebû Bekir’in babasıdır. Ebû Bekir’in (r.a.) bütün ailesi Müslüman olduğu hâlde, Ebû Kuhâfe Mekke’nin Fethi’nden sonra Müslüman oldu. Mekke fethedildiğinde Hz. Ebû Bekir, babasının elinden tutarak Peygamberimizin huzuruna getirdi. Çok yaşlıydı, üstelik gözleri de görmüyordu. Peygamberimiz onun yorulmasını hoş karşılamadı. Hz. Ebû Bekir’e, “Allah sana merhamet etsin! …
DevamıEbû Kays (r.a.)
Cahiliye Devri’nde halkın çoğunluğu hak yoldan sapmış, elleriyle yaptıkları putlara tapabilecek kadar cahilleşmiş olmakla birlikte, sayıları çok az da olsa, Hz. İbrâhim’in dini üzerine ibadet edenler de yok değildi. İşte, bu bahtiyardan birisi de Ebû Kays idi (r.a.). Asıl ismi “Sırme” olan Ebû Kays (r.a.), “Ben İbrâhim’in Rabb’ine ibadet ediyorum.” …
DevamıEbû Katâde (r.a.)
Müslümanların sayısı Medine’de gün geçtikçe artıyordu. Bu arada hak dinin kurtarıcı eli Hz. Ebû Katâde’ye de ulaştı. Ebû Katâde (r.a.) hiç tereddüt etmeden Müslüman oldu. “Fâris-i Resûlullah (Resûlullah’ın Süvarisi)” unvanıyla anılan Hz. Ebû Katâde, Uhud ve Hendek Savaşlarına katıldı. Hicret’in 6. yılında vuku bulan Gàbe Zü-Gared Gazası’nda çok büyük kahramanlıklar …
DevamıEbû Hüreyre (r.a.)
Mümtaz sahabiler arasında birisi vardı ki, gayret, dikkat ve azimde diğerlerinden üstün olduğu, hayatının şahitliğiyle açıktı. Resûlullah’ı bir gölge gibi takip ediyor, bütün hareket ve sözlerini tespit etme gayretiyle yanıyordu. Açlığa, susuzluğa, işkence ve ıstıraba, imanın kalbine ve hakikatin aklına verdiği ışıltıyla hep sevap hep güzel nazarıyla bakıyordu. Hz. Peygamber’in …
DevamıEbû Huzeyfe (r.a.)
Sahabe-i Kirâm’ın mümtaz şahsiyetlerinden bir yıldız olan Ebû Huzeyfe Hazretleri, müminlerin sayısı henüz 40’ı bulmadan İslam’la müşerref oldu. Peygamberimiz o sıralar Dârü’l-Erkam’da ikamet ediyordu. Ebû Huzeyfe’nin bütün çevresi, akrabası, Müslümanların amansız düşmanıydı. Kureyş’in nüfuzlu reislerinden azılı müşrik olan babası Utbe, oğluna ne kadar mâni olmaya çalışmışsa da tesir edememişti. Hak …
DevamıEbû Humeyd es-Sâidî (r.a.)
Ebû Humeyd (r.a.), Ensar’dandı. Hicret’ten sonra Müslüman olmuştu. Uhud Savaşı’ndan itibaren Peygamberimizle birlikte bütün savaşlara iştirak etti. Hz. Ebû Humeyd’in Peygamberimize aşırı bir muhabbeti vardı. Resûlullah’a canla başla hizmet ederdi. Peygamberimizin nasıl namaz kıldığını en iyi bilenlerden birisi de oydu. Bununla iftihar eder, “Resûlullah’ın namazını en iyi bileniniz, benim.” derdi. …
DevamıEbû Fukeyhe (r.a.)
Ebû Fukeyhe (r.a.) bir köleydi. Kalbi İslam’la nurlanmıştı. Fakat efendisi bunu hazmedemiyordu. Çünkü kendisi, kör, sağır, cansız putlara tapmaktaydı. “Nasıl olur da, bir köle olduğu hâlde bizim yolumuzu terk eder?!” diyor, vazgeçirmeye çalışıyordu. Ebû Fukeyhe’yi çeşitli işkencelere tabi tutuyor, eza cefa çektiriyordu. O kadar ki, güneşin alev alev yanan sıcağında …
DevamıEbû Eyyûb el-Ensârî (r.a.)
Mekke ufuklarında İslam güneşinin doğmasının üzerinden seneler geçmişti… Komşu şehir Medine, gelen hidayet haberleriyle dalgalanıyordu. Ruh ve kalplerini bu nurlu güneşin ziyasıyla aydınlatmak isteyen Medineliler, Mekke yollarına düşüyorlardı. Peygamber de (a.s.m.) onları emin bir yerde karşılamak için Mekke dışına çıkıyordu. Zira Mekke, müşriklerin inananlara olan zulüm ve işkenceleriyle kaynıyordu. Gelen …
Devamı