Peygamberimiz (a.s.m.) doğmadan önce babasını, altı yaşında da annesini kaybetmişti. Hem yetim hem de öksüz olarak büyüdü. Fakat birçok kadın, bir anne şefkatiyle o Yüce Peygamber’i bağrına bastı. Ona annesizlik acısını hissettirmemek için ellerinden gelen gayreti gösterdiler. İşte bu kadınlardan birisi de Ümmü Eymen’di (r.anha). Peygamberimizin Ehl-i Beyt’ten saydığı ve …
DevamıTemâdur bint-i Amr [Hansâ] (r.anha)
Peygamberimizi görmek ve sohbetinde bulunmakla şereflenen Hz. Hansâ, servet gibi, evladın da insanın yanında Allah’ın bir emaneti olduğunun şuurundaydı. İcap ettiğinde o emaneti hakiki sahibine vermek gerektiğine inanıyordu. Dört oğlunu hep bu düşünceyle büyütmüştü. Artık gözü gibi baktığı, büyüttüğü ciğerpareleri Allah yolunda cihat edebilecek yaşa gelmişlerdi. Bu arada İslam mücahitleri …
DevamıSümeyye (r.anha)
Hz. Sümeyye, İslam tarihinde Allah yolunda canını feda ederek şehit olan kadınların ilkidir. O, hem şehadet mertebesini kazandı, hem de bu kervanın ilki olma bahtiyarlığına erdi. Sümeyye (r.anha), Ebû Huzeyfe’nin cariyesiydi. Ebû Huzeyfe onu, Yemen’den gelen ve kendisine sığınan Yâsir ile evlendirmişti. İşte büyük sahabi Ammar bin Yâsir (r.a.) bu …
DevamıSümeyrâ bint-i Kays (r.anha)
Uhud Savaşı’nda Müslümanların mağlubiyeti ve “Resûlullah’ın şehit edildiği” haberi Medine’ye ulaştığında, cepheye giden kadınlardan biri de Sümeyrâ bint-i Kays idi (r.anha). Uhud Savaşı’na Hz. Sümeyrâ’nın babası, kocası, kardeşi ve oğlu da katılmıştı. Fakat o bunlardan ziyade Resûlullah’ı merak ediyordu. Uhud’a vardığında babasının, kardeşinin, kocasının ve oğlunun paramparça olmuş cesetleriyle karşılaştı. …
DevamıSafiyye bint-i Abdülmuttâlib (r.anha)
Asr-ı Saadet’te İslam meşalesini elden düşürmeyen, İslamiyet’in gönülleri fethetmesi için canlarıyla mallarıyla mücadele eden, bu hususta beylerinden çocuklarından geri kalmayan hanımlar da vardı. İşte, dünya durdukça kalplerde gönüllerde yaşayacak bu sahabilerden birisi de, Peygamberimizin halası Hz. Safiyye idi (r.anha). Hz. Safiyye, yeğenini küçük yaşından beri bir anne şefkatiyle bağrına basmış, …
DevamıHind bint-i Utbe (r.anha)
İslam ordusu Mekke’yi fethetmiş, küçük gruplar hâlinde devam eden sokak çatışmaları sona ermiş ve Kâbe putlardan temizlenmişti. Resûlullah’ın engin şefkati ve müsamahası yine kendini göstermiş, kılıçlarını terk edip Kâbe’ye sığınanlara eman verilmişti. İslam ordusunun haşmeti ve Resûlullah’ın müsamahası karşısında kalplerinin katılıkları erimiş, hakkı görmüş olan birçok kimse, hattâ müşriklerin ileri …
DevamıHamne bint-i Cahş (r.anha)
Hz. Hamne, Peygamberimizin halası Ümeyme bint-i Abdülmuttâlib’in kızıydı. Aynı zamanda müminlerin annelerinden Zeyneb bint-i Cahş’ın (r.anha) kardeşi olduğundan Resûlullah’ın baldızı olma şerefini kazanmıştı. İslamiyet’in ilk yıllarında Müslüman olmuştu. Peygamberimize bütün kalbiyle bağlıydı. Büyük sahabilerden Mus’ab bin Ümeyir (r.a.) ile evliydi. Aile hayatlarında İslam prensipleri hâkimdi. Birlikte mesut bir hayat yaşıyorlardı. …
DevamıHalime (r.anha)
Mekke’nin havası yeni doğan çocuklara yaramıyordu. Sıhhatli ve gürbüz büyümelerine mâniydi. Bu sebeple çocuklarının sıhhatli yetişmesini isteyen bazı aileler onları çölde yaşayan sütanneye veriyorlardı. Çünkü hem çölün havası güzel, suyu temiz ve tatlı idi, hem de orada yetişen çocuklar Arapça’yı daha düzgün bir şekilde konuşuyordu. Sütanne olacak kadınlar yılda iki …
DevamıFâtıma bint-i Hattab (r.anha)
Peygamberimiz henüz açıktan davete başlamamıştı. Kendisine iman etme bahtiyarlığına eren sahabilerin sayısı 10’u bulmuştu. Bunlardan biri de Hz. Ömer’in kız kardeşi Fâtıma idi. Hz. Fâtıma, Sâid bin Zeyd ile evliydi. Kocası da kendisi gibi iman nurunu tatmıştı. Karı-koca birlikte ibadet ediyorlar, Kur’ân öğreniyorlardı. Öyle ki, Hz. Sâid, sağlığında cennetle müjdelenmiş …
DevamıFâtıma bint-i Esed (r.anha)
Fırsat buldukça iyilik etmeyi, imkân oldukça yardımda bulunmayı hangimiz istemeyiz? Hele muhtaç olan kişi kimsesiz, mazlum ve bakıma muhtaç biriyse bazı zamanlar kendi ihtiyaçlarımızı unutur, onun isteklerini yerine getiririz. Yemez yedirir, giymez giydiririz. Yapabileceğimiz her türlü iyiliği eksik bırakmayız. Ali’nin mübarek annesi Hz. Fâtıma da böyle bir ruha sahipti. Nüfusca …
Devamı