Yüce kitabımız Kur’ân-ı Kerim’in en güzel şekilde okunmasında büyük hizmetleri bulunan mümtaz bir sahabi de Ubey bin Ka’b’dır (r.a.). Peygamberimizin ifadesiyle, “en güzel Kur’ân okuyan”[1]o idi. “Kur’ân Okuyanların Efendisi” ve “Ensar’ın Efendisi” lakapları da ona aitti. İkinci Akabe Biatı’ndan önce Müslüman olmuş, orada Resûlullah’a olan bağlılığını teyit etmişti. Hicret’ten sonra …
DevamıUbeyde bin Hâris (r.a.)
Ubeyde (r.a.) ilk Müslümanlardandır: Bedir’de şehit oldu. Yıllar sonra Resûlullah kabrinin yanından geçerken şöyle buyurmuştur: “Hissettiğiniz bu güzel koku, onun kabrinden yayılmaktadır.” Ubeyde (r.a.), İslamiyet’in ilk yıllarında Müslüman oldu, karşılaştığı bütün güçlüklere sabretti. Hicret emri çıktığında da yurdunu yuvasını bırakarak Medine’ye hicret etti. Bedir Savaşı’na iştirak eden bu bahtiyar mücahidin …
DevamıUbâde bin Sâmit (r.a.)
Peygamberimize ve onun dava arkadaşları olan güzide cemaate kucak açarak, insanlık tarihinin kaydettiği en üstün misafirperliği gösteren Ensar’ın ileri gelen simalarından birisi de Ubâde bin Sâmit’tir (r.a.). Hz. Ubâde, Hicret’ten önce vuku bulan Birinci ve İkinci Akabe Biatlarına katılan, Peygamberimizle her hâl ü kârda beraber olacaklarına, canlarını yoluna feda edeceklerine, …
DevamıTuleyb bin Umeyr (r.a.)
Hz, Tuleyb (r.a.) cevval, atılgan ve cesur bir gençti. Ruhu şirk dumanlarıyla kararmayan temiz bir delikanlıydı. Henüz 14-15 yaşlarında, çocuk denecek bir çağda olmasına rağmen akl-ı selimi ona yardım etmiş, Peygamberimizin nuruyla müşerref olma bahtiyarlığını kazanmıştı. İslam’ın ilk yıllarıydı… Peygamberimiz, Hz. Erkam’ın evinde bulunuyor, gizli olarak hakka daveti sürdürüyordu. Hz. …
DevamıTufeyl bin Amr (r.a.)
Kavurucu çöl sıcakları her zamanki gibi toprağı ve insanları yakmaya devam ediyordu. En küçük bir gölge, bir avuç su ve hafif bir serinlik büyük bir saadetti. En dehşetlisi, Arap topraklarını ve Arap halkını küfür, şirk, zulüm ve vahşet kavuruyordu. Ama insanlar artık günden güne serinliğe, âb-ı hayata ve saadete kavuşuyorlardı. …
DevamıTemîmü’d-Dârî (r.a.)
Aslen Filistinliydi. Hıristiyanların ileri gelen âlimlerinden biriydi. Hicret’in 9. senesinde bir heyetle Şam’dan Medine’ye, Resûlullah’ı (a.s.m.) görmeye gelmiş ve görüştükten sonra da İslam’la şereflenmişti. Peygamberimiz (a.s.m.) onların kalplerini İslam’a iyice ısındırmak için, bir istekleri olup olmadığını sordu. Temîmü’d-Dârî diğer arkadaşlarıyla birlikte Resûlullah’tan (a.s.m.) ne isteyeceklerini istişare edip, Kudüs köylerinden olan …
DevamıŞucâ bin Vehb (r.a.)
Hz. Şucâ, İslam davetine ilk uyanlardandı. Habeşistan’a ve Medine’ye hicret ederek iki defa muhacir oldu. Başta Bedir ve Uhud olmak üzere Peygamberimizle birlikte bütün savaşlara iştirak etti. Büyük kahramanlıklar gösterdi. Hudeybiye Sulhü’nden sonra Peygamberimizin çeşitli hükümdarlara gönderdiği elçilerden biri de Hz. Şucâ idi. Resûlullah onu bir mektupla Şam havalisine, Hâris …
DevamıŞeybe bin Osman (r.a.)
Şeybe intikam hırsıyla yanıp tutuşuyordu. En sevdiği varlığı, babası Osman bin Ebî Talha, Uhud Savaşı’nda Müslümanlar tarafından öldürülmüştü. Hem de öldüren, Resûlullah’ın en yakın akrabalarındandı… Şeybe, babasının intikamını almak için çırpınıyordu. Planlar kuruyor, desiseler hileler arıyordu. O doymak bilmez hırsı ancak Resûlullah’ın öldürülmesiyle tatmin olabilirdi. Bunu kafasına koymuştu. Uhud Savaşı’nda …
DevamıŞeddad bin Evs (r.a.)
Medine “Peygamber şehri” olunca mübarekliğe büründüğü gibi, artık “Medine-i Münevvere” olarak yâd edilir oldu. Çünkü Allah’ın rahmeti oraya yağmur gibi yağıyordu. Kısa zaman içinde bu şehirde oturup da iman etmeyen aile hemen hemen kalmamıştı. İşte, ailece Peygamberimizin nurlu halkasına giren bahtiyarlardan birisi de Hz. Evs’in (r.a.) ailesiydi. Peygamberimiz, Hicret’ten sonra …
DevamıSümâme bin Üsal (r.a.)
Hicret’ten sonraki yıllardaydı… İman ve küfür mücadelesi bütün hızıyla devam ediyor, İslam güneşi gittikçe daha fazla insanı hidayet nuruyla aydınlatıyordu. Yüce Peygamber (a.s.m.) çevre kabilelere elçiler gönderiyor, onları İslamiyet’e davet ediyordu. Onlardan gelen elçileri kabul ediyor, ikramlarda bulunuyordu. Bir gün Sümâme bin Üsal da Resûlullah’ın ziyaretine geldi. Sümâme, Basra Körfezi …
Devamı