Anasayfa / 2014 / Şubat (sayfa 3)

Haftalık Arşiv

Esmâ bint-i Ebî Bekir (r.anha)

Sahabi hanımlar içinde bazı parlak şahsiyetler vardır. Bunlar Asr-ı Saadet’te her türlü zorluk ve sıkıntıya göğüs gererek İslam’ı öğrenmeye çalışmışlar, onunla hayatlarını şekillendirmişlerdi. Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ da (r.anha) bu hanımlar arasında yer alıyordu. Hz. Ebû Bekir, kızlarından Hz. Âişe’yi Re­sû­lul­lah’a eş olabilecek bir şekilde yetiştirirken, Esmâ’nın da aynı …

Devamı

Zeyd bin Sâbit (r.a.)

Kur’ân-ı Kerim’in sûre ve âyetleri nazil oldukça, Peygamberimiz (a.s.m.) onları ezberlemek ve başkalarına ezberletmekle kalmaz, yazdırmak için de hemen sahabinin birisini çağırtır ve gelen vahyi ona yazdırırdı. Vahyi yazan kimselere “vahiy kâtibi” denirdi. Peygamberimizin birkaç vahiy kâtibi vardı. İşte bunlar­dan birisi de Zeyd bin Sâbit’tir (r.a.).[1] Zeyd bin Sâbit, Medineliydi. …

Devamı

Zeyd bin Hattab (r.a.)

“Kardeşim Zeyd, iki güzel hasletle beni geçti: Benden önce Müslüman oldu, benden önce şehit oldu!” sözleriyle Zeyd bin Hattab’a (r.a.) en güzel şahitliği Hz. Ömer (r.a.) yapmaktadır. Zeyd bin Hattab, Hz. Ömer’in baba bir kardeşidir. Re­sû­lul­lah’ın (a.s.m.) çok sevdiği bahtiyarlar arasında Zeyd bin Hattab da vardır. “Suffe Medresesi’nin talebesi olmak” …

Devamı

Zeyd bin Hârise (r.a.)

Küçük Zeyd daha sekiz yaşındayken gurbete düşmüştü. Annesiyle birlikte de­delerinin ve ninelerinin türbelerini ziyarete gittikleri bir sırada düşmanlar tara­fından esir alınmış ve Ukâz Panayırı’nda satışa çıkarılmıştı. Orada Hakîm ibni Huzâm 400 dirhem karşılığında Hatice validemiz için satın almıştı. İlahî kudret, Zeyd’in maceralarını daha çocukluğunda iken çileli başlatmıştı. Ancak bu çilelerin …

Devamı

Zeyd bin Erkam (r.a.)

Hz. Zeyd, küçük yaşta babasını kaybetmiş, yetim kalmıştı. Abdullah bin Revâ­ha’nın şefkat eli bu küçük yetime yetişti. Uzun müddet onun yanında kaldı. Ab­dullah bin Revâha İslamiyet’i kabul edince, o da küçük yaşta Müslüman ol­du. Hz. Zeyd, Bedir ve Uhud Savaşlarına yaşının küçük olması sebebiyle katıla­mamıştı. Fakat bundan sonraki bütün savaşlara …

Devamı

Zeyd bin Desinne (r.a.)

Hz. Zeyd (r.a.), Hz. Hubeyb’le birlikte müşriklerce yakalanıp Mekke’ye götürü­len iki mazlumdan birisidir. Mekke’ye varınca, Safvan bin Umeyye, “Bedir’de öldürülen babasının intikamını almak” düşüncesiyle Hz. Zeyd’i, 50 deve karşılı­ğında satın aldı. Safvan, Hz. Zeyd’i zincire vurup hapsetti. Bir müddet işkenceden sonra, idam etmek üzere Ten’im mevkiine götürdü. Hz. Zeyd, Hicret’ten …

Devamı

Velid bin Velid (r.a.)

Meşhur sahabi Hâlid bin Velid’in (r.a.) kardeşiydi. Bedir Savaşı’nda müşrikle­rin safında yer almıştı. Savaşta Abdullah bin Cahş (r.a.) tarafından esir edilmiş­ti. Henüz Müslüman olmayan Hâlid bin Velid ve Hişâm bin Velid, kardeşlerini kurtarmak için Medine’ye geldiler. Baba yadigârı zırh, kılıç ve miğferi fidye olarak verip anlaştılar ve onu esaretten kurtardılar. …

Devamı

Vehb bin Kabus (r.a.)

Vehb bin Kabus ve yeğeni Hâris bin Ukbe, Medine’ye satmak için koyun getir­mişlerdi. Müzenî kabilesinden olan bu iki kişi, Medine’yi değişmiş ve boşalmış bir hâlde görünce sordular: “Halk nerede?” “Uhud’da. Re­sû­lul­lah ile birlikte Kureyş müşrikleriyle çarpışmaya gittiler.” “Burada işimiz ne? Ne güne duruyoruz? Biz de Re­sû­lul­lah’ın izinden gitmek isteriz. Haydi …

Devamı

Vâsile bin Eskâ (r.a.)

Yeni Müslüman olmanın bütün zevk ve heyecanını içinde taşıyan Vâsile, Resûl-i Ekrem Efendimizle (a.s.m.) sabah namazını kılmak için can atar. Namaz­dan sonra Re­sû­lul­lah, daha önce hiç görmediği bu yabancı simanın kim oldu­ğunu sorar. Vâsile kendini tanıtır ve Re­sû­lul­lah ile anlaşma yapmak üzere geldi­ğini ifade eder. Re­sû­lul­lah Efendimiz, “İstediğim ve istemediğim …

Devamı

Vahşî bin Harb (r.a.)

Vahşî bin Harb’in Hz. Hamza’yı şehit edişinin üzerinden yıllar geçmişti… Geçen zaman içinde müşrikler günden güne zayıflamış, İslam ise güçlenmişti. Günler ilerledikçe, Vahşî, Hz. Hamza gibi bir İslam kahramanını katletmenin suçluluğunu ve ıstırabını daha fazla hisseder olmuştu. Nihayet Mekke Müslü­manlar tarafından fethedildi. Vahşî hemen Tâif’e kaçtı… Bir müddet sonra bir …

Devamı