E

Hz. Ebubekir Sıddık (ra)

Soyu Ebu Bekir, Benu Teym’lerin Kureyş kabilesindendir, Mekke’de doğmuştur. Babası Ebû Kuhafe, annesi Ümmü’l-Hayr Selma’dır. Hz. Muhammed (s.a.s.)’in Islâm’i teblige baslamasindan sonra ilk iman eden hür erkeklerin; rasit halifelerin, asere-i mübesserenin ilki. Câmiu’l Kur’an, es-Siddîk, el-Atik lakaplariyla bilinen büyük sahabi. Kur’ân-i Kerim’de hicret sirasinda Rasûlullah’la beraber olmasindan dolayi, “…magarada bulunan …

Devamı

Esmâ bint-i Yezîd (r.anha)

Peygamberimizin asrı bir ilim ve irfan asrıydı. Yüce Nebi’nin etrafında saf saf olan sahabiler, o ilim deryasından feyiz alıyorlardı. Bu büyük insanlar, günlük hayatta karşılaştıkları meselelerin hallini Re­sû­lul­lah’tan talep ediyorlar, çeşitli sualler soruyorlardı. Sadece erkekler değil, kadınlar da Peygamber Efendimi­zin huzur-u saadetlerine gelerek müşkillerini arz ediyorlardı. Çünkü onlar, hayânın dini …

Devamı

Esmâ bint-i Ümeys (r.anha)

İslamiyet’in ilk yıllarıydı… Müşrikler dayanılmaz işkencelerle Müslümanları dinlerini terk etmeye, Müslüman olma temayülünde olanları da korkutup sindir­meye çalışıyorlardı. Fakat güçlerini imanlarından alan sahabiler zerre kadar taviz vermiyorlar, inançlarında sebat ediyorlardı. Bu durum Peygamberimizi üzüyordu. Bir gün sahabilere, isterlerse Habeşis­tan’a hicret edebileceklerini söyledi. Bu teklif üzerine 15 kişilik bir grup Habe­şistan’a …

Devamı

Esmâ bint-i Ebî Bekir (r.anha)

Sahabi hanımlar içinde bazı parlak şahsiyetler vardır. Bunlar Asr-ı Saadet’te her türlü zorluk ve sıkıntıya göğüs gererek İslam’ı öğrenmeye çalışmışlar, onunla hayatlarını şekillendirmişlerdi. Hz. Ebû Bekir’in kızı Esmâ da (r.anha) bu hanımlar arasında yer alıyordu. Hz. Ebû Bekir, kızlarından Hz. Âişe’yi Re­sû­lul­lah’a eş olabilecek bir şekilde yetiştirirken, Esmâ’nın da aynı …

Devamı

Ebu Süfyan Bin Haris (r.a.)

Peygamber Efendimizin (asm) amcası Haris’in oğludur. Halime, Peygamber Efendimiz ile birlikte onu da emzirdiğinden süt-kardeş olmuşlardır. Çocukluğu ve gençliği yaşıtı olduğu Peygamber Efendimiz ile birlikte geçmiştir. Peygamber Efendimize büyük bir sevgi ile bağlanmış, ancak Peygamberliğin ilanı ile birlikte müşrikler safına geçerek düşmanlık yapmaya başlamıştır. Şair olup, yazdığı ve okuduğu şiirlerle …

Devamı

Esma bin Hârise (r.a.)

Hz. Peygamber’in (a.s.m.) müderris ve muallimliğini yaptığı Suffe Medresesi ta­lebelerinin her biri ayrı bir meziyet, ayrı bir kabiliyet, ayrı bir fazilete sahiptir, İnsanın fıtri hususiyetlerini, Kur’âni düstur ve prensiplerin emri çerçevesinde daima dikkat nazarında bulunduran Re­sû­lul­lah, bu ulvi medresenin talebeleri­nin her birinin kalbine nübüvvet nurundan inikaslar sağlamıştı. Suffe Ashâbı’­nın kimisi …

Devamı

Es’ad bin Zürâre (r.a.)

Re­sû­lul­lah’tan birçok mucize gördükleri hâlde, Mekke müşrikleri ona inan­mamakta ısrar ediyorlardı. Bununla da kalmayarak, Müslümanları ağır işken­celere maruz bırakıyorlardı. Bütün bu eza ve cefalar karşısında dahi Pey­gam­berimiz tebliğ vazifesinden bir an bile olsa geri durmuyor, insanları Al­lah’ın varlığına ve birliğine inanmaya davet ediyordu. Peygamberimiz (a.s.m.) her yıl hac mevsiminde çevreden …

Devamı

Erkam bin Ebi’l-Erkam (r.a.)

Safâ Tepesi eteklerinde bulunan bir evin büyükçe bir odasında bir avuç Müslüman, İki Cihan Serveri’nin mübarek ağızlarından dökülen nurlu kelimeleri din­lerdi. Bu bir avuç Müslüman üzerindeki zulüm ve baskı henüz son bul­madığın­dan, evin civarında bulunan nöbetçiler devamlı olarak etrafı gözetlerlerdi. He­men her gün birkaç kişi bu mesut haneye gelir, küfrün …

Devamı

Enes bin Nadr (r.a.)

Enes bin Nadr (r.a.), Medineliydi. Meşhur sahabi Enes bin Mâlik’in amcasıydı. Me­dine’de İslam güneşinin doğduğu ilk yıllarda Müslüman olmuştu. Onun Re­sû­lul­lah’ın yanında ayrı bir yeri vardı. Peygamberimiz kendisini çok se­ver, zaman zaman iltifatta bulunurdu. Bir defasında kız kardeşi, bir kadının birkaç dişini kırmıştı. Enes bin Nadr’ın (r.a.) ricasına rağmen kısas …

Devamı

Enes bin Mâlik (r.a.)

O gün Medine, Kâinatın Efendisi’ni karşılamaya hazırlanıyordu. Yedisinden yetmişine herkes sokaklara dökülmüştü. O zamana kadar görülmemiş bir se­vinç ve heyecan dalgası her tarafı kaplamıştı. Medinelilerden bir grup, misafir­lerini şehrin dışında bekli­yo­rdu. Çocuklar neşe içinde koşuşuyor, yaşlılar heye­canla söyleşiyordu. Herkes Mek­ke’den gelecek olan aziz misafiri sabırsızlıkla bekliyordu. Hz. Peygamber (a.s.m.) ufukta …

Devamı