Bedir Muharebesi’nde Müslümanlar, kendilerinden sayıca ve kuvvetçe üç misli çok olan müşriklere karşı mücadele etmiş ve zafere ulaşmıştı. Müşriklerin ileri gelenlerinin de dâhil olduğu çok sayıda ölünün yanında, düşmanlar birçok da esir bırakarak harp meydanını terk ediyorlardı. Bu esnada Sahabe’den Mâlik bin Duhşum (r.a.) birisini esir etmiş, Resûlullah’ın (a.s.m.) huzuruna …
DevamıSuheyb bin Sinan (r.a.)
İslam güneşinin ilk doğduğu yıllardı… Bu nur bazılarının gözünü kamaştırıyor, bazılarını da kendisine cezbediyordu. İslam nurunun etrafında hâlelenen yıldızlar günden güne artıyordu, dünya ve ahiret bahtiyarlığına koşuyorlardı. İlk Müslümanların safına girecek olan Ammar bin Yâsir bir gün Erkam’ın evinin önünde Suheyb bin Sinan’ı gördü. “Burada ne arıyorsun, ey Suheyb?” dedi. …
DevamıSevbân (r.a.)
Peygamberimizin kölelikten efendiliğe yücelttiği, insanların en şereflileri arasına kattığı ve Ehl-i Beyt’inden saydığı bahtiyar zatlardan birisi de Hz. Sevbân’dır (r.a.). Hz. Sevbân aslen Yemenliydi. Esir olarak satılıyordu. Peygamberimiz esaret parasını vererek onu hürriyetine kavuşturdu, sonra da serbest bıraktı. Fakat Hz. Sevbân, engin şefkat deryası olan Resûl-i Ekrem’e (a.s.m.) bir anda …
DevamıSelmân-ı Fârisî (r.a.)
Selmân, mecusiler arasında dünyaya gelmişti. Ateşe tapan insanlar arasında küçük bir çocuktu. Babası Büzahşan, İran’ın çiftlik ağalarındandı. Oğlunu çok sever, yanından ayırmaz, sanki kaçıp gidecekmiş gibi evden dışarı çıkarmaktan korkardı. Selmân yetişkinlik çağına girdiği sıralar, mecusilerin ibadet yerine gider, oranın fahrî bekçiliğini yapardı. Mukaddes sayılan ateşin sönmemesi için devamlı yakardı. …
DevamıSeleme bin Hişâm (r.a.)
Mekke ufuklarını aydınlatan hidayet nuru kalp ve gönüllere yansıyınca, en büyük insanlık olan İslamiyet’in şifa bahşeden berrak menbaına her geçen gün birkaç kişi daha yanaşıyor, o âb-ı hayata dalarak yudumluyor, ruhlarını paslandıran cehalet ve zulüm kirlerinden kurtularak gerçek ferah ve refaha kavuşuyorlardı. İnsanlık o sıralar o kadar zavallılaşmış ve gülünç …
DevamıSeleme bin Ekvâ (r.a.)
Hudeybiye Anlaşması’nın yapıldığı günlerdeydi… Hudeybiye’de endişeli ve huzursuz bir bekleyiş hâkimdi. Sahabiler Rıdvan Ağacı’nın altında toplanmış, “hayatları” üzerine Allah’ın Resûl’üne biat ediyorlardı. Aralarında kuvvetli ve cesur bir sahabi olan Seleme bin Ekva da vardı. Resûlullah, “Seleme nerede? Gelip biat etsin!” deyince hemen koşup biat etmişti. Biraz sonra Resûlullah tekrar, “ …
DevamıSehl bin Sa’d (r.a.)
Peygamberimiz Medine’ye hicret ettiğinde, onu karşılayan çocuklardan biri de Hz. Sehl’di. O sırada beş yaşında bulunuyordu. Babası Sa’d bin Mâlik (r.a.) Hicret’ten önce Müslüman olduğu için, Hz. Sehl, Müslüman bir ailede yetişmişti. Asıl ismi “Hanza” iken Peygamberimiz tarafından “Sehl” olarak değiştirildi. Hz. Sehl, yaşı küçük olduğundan Peygamberimizle birlikte hiçbir savaşa …
DevamıSefîne (r.a.)
Resûlullah Efendimizin kurduğu Suffe Medresesi’ne devam edenlerin içtimai mevkileri ayrı ayrı olduğu gibi, milliyetleri de farklı idi. Bunlardan birisi de aslen İranlı bir köle olan Sefîne’dir (r.a.). Bu zat, Arabistan’da köle olarak satışa çıkarılmıştı. Henüz iman etmemişti. Hz. Peygamber’in (a.s.m.) zevcesi Ümmü Seleme validemiz onu satın aldı. Gayesi, azat ederek …
DevamıSâlim (r.a.)
Yatsı namazından sonraydı… Yanık bir Kur’ân sesi mescidi dolduruyordu. Oradan geçmekte olan Hz. Âişe, durup bu sesi dinlemekten kendini alamadı. Bir müddet bekleyip dinledi. Bu sebeple de eve geç döndü. Peygamberimiz, Hz. Âişe’ye nerede kaldığını sorunca, Hz. Âişe, çok güzel Kur’ân okuyan bir ses duyduğunu ve onu dinlemek için bir …
DevamıSâid bin Âmir (r.a.)
Peygamberimizin risalet ummanından feyiz alarak yetişen ve o eşsiz zattan hidayet nurları dererek insanlığa yol gösteren yıldız sahabiler, bulundukları devirde ve gittikleri her yerde beşerin rahatı ve huzuru için çalışmış, iki dünya saadetinin kazanılması için çok üstün bir gayret sarf etmişlerdir. Peygamberimizin ders halkasında yetişerek mükemmel bir insan olan ve …
Devamı